7 Eylül 2008 Pazar

Barış mı? Yok daha neler


Birileri barış mı dedi, hem de bu coğrafya da? Yok canım size öyle gelmiştir.... Bu kelimeleri okuyunca bu topraklarda barış karşıtı birisi olduğumu düşünebilirsiniz ama önce gelin ve şu içimi dökmeye çalıştığım satırları bir okuyun; ki her ne kadar tam olarak kendimi ifade edemesemde.
Bakın şöyle bir coğrafyamıza, en batıdan başlayalım saymaya Yunanistan, Bulgaristan, Gürcistan, Ermenistan, İran, Irak ve Suriye. Bu ülkelerden hangisiyle dostane ilişkilerimiz var? politikacılar açısından düşünmeyin, onlar kameralar karşısında öpüşmeyi ve tokalaşmayı çok severler ben halklar için söylüyorum. Aynı coğrafyada yaşayan ama hiçbir zaman birbirlerini dinlemesine, konuşup anlaşmasına izin verilmeyen gürcüsüyle, arabıyla, yunanıyla, bulgarıyla aynı kaderi paylaşan insanlar topluluğuna.

Neden kimse birbirlerini dinlemiyor, çok mu hoşgörüsüz bu insanlar çok mu üçkağıtçı yada çok mu saf. Hayır! asla birbirini dinlememe, konuşup anlaşamama gibi bir sorunları yok bu insanların. Bu insanların sorunu birbirleriyle konuşturulmaması, hep bilinçaltlarına bizden iyisi yok, bizden başkası dost olmaz anlayışı, biz bize yeteriz lafları. Hep bencilleştirme hep tekli insiyatif; karşı tarafı anlayıp sorunları ortak çözümleme yok, dertlere derman bulunmasına izin verilmiyor, çünkü iki ülkeyi ya politikacılar ya da patronlar temsil ediyor. Eğer iki ülkenin patronları parasal bir konuda(patronun başka ne derdi olur orası ayrı konu) anlaşamazsalar o iki ülke anında düşman kesiliyor medya tarafından böyle lansediliyor ama aynı kaderi paylaşan bu toprakların insanlarına sorulmuyor. dostlukları ya da düşmanlıkları ya paranın dostuluğu yada çıkarların dostluğu sermayeciler için.
Paranın iktidarı sürdüğü sürece bu coğrafya da yalnız paraların dostluğu olur eğer onlar anlaşamasa da savaşmaya kendileri değil de biz yollanırız. BİZ NE ZAMAN KARDEŞÇE YAŞAYACAĞIZ? PARANIN SALTANATINI KIRDIĞIMIZ ZAMAN. selametle

Hiç yorum yok: